Bugün Çin için unutulmaz bir gün. 7 Temmuz Olayı’nın 84’üncü yıl dönümü.

7 Temmuz 1937’de, Japon garnizonu Beijing kentinin güneybatısında yer alan Wanping ilçesinin (Bugünkü Lugouqiao kasabası) yakınında bir askeri tatbikat düzenledi ve ardından bir Japon askerinin kayıp olduğunu iddia etti. Daha sonra Japon askerleri Wanping ilçesine girip arama yapmak istedi. Çin garnizonu bu talebi reddetti.

Japon muhabirin “7 Temmuz Olayı”nda yerinde çektiği fotoğraf

Japon askerler hemen Lugouqiao’ya saldırarak Çin’e karşı uzun zaman planladığı işgal savaşını başlattı.

Japon saldırganlar 18 Eylül 1931’de Çin’in kuzeydoğu bölgesini işgal altına almıştı. 18 Eylül Olayı, Japon emperyalistlerinin Çin’i işgalininin başlangıcıydı. 7 Temmuz Olayı ise Çin’in Japon Saldırganlara Karşı Direniş Savaşı’nın tamamen başlangıcını simgeler.

7 Temmuz Olayı’nın ikinci gününde Çin Komünist Partisi (ÇKP) tüm ülkeyi harekete geçirmek için Çin ordusunu ve vatandaşlarını birleşmeye ve Japon saldırganlara karşı direnmeye çağırdı. Çin genelinde Japonya’ya karşı ulusal kurtuluş hareketi eşi görülmemiş derecede yüksekti. Bu bağlamda, Kuomintang (KMT) lideri Çan Kay-şek, 17 Temmuz’da Lushan’da Japonya’ya karşı savaşı ilan eden bir konuşma yaptı.

SAVAŞTA İNSALIĞA KARŞI SUÇLAR İŞLENDİ

Japonya ordusu işgal ettiği Çin’in 18 eyaletinde asker ve sivilleri ayırmadan kimyasal silahlar kullandı. İşgal savaşı sırasında Çin’in Kuzey batısında, Guangzhou ve Nanjing şehirlerinde biyolojik silah üsleri kurmuştur. 1940 ila 1942 yıllarında Çin’in birçok eyaletinde veba ve kolera dağıtılarak büyük pandemiye yol açıldı.

Biyolojik savaş, büyük katliam, sivillere saldırı, tecavüz, kundakçılık ve soygun gibi girişimler Çin’de işlendi. Savaş, işgalden insanlığa karşı suç haline dönüşmüştür.

13 Aralık 1937’de Nanjing şehri işgal edildi. Bir çocuk enkazda bulunuyor. Japonlar Nanjing’da büyük bir katliam yaptı. Katliamda yaklaşık 300 bin kişi hayatını kaybetti.

HER KARIŞ TOPRAK KANLA GERİ KAZANILIR

14 yıl süren direniş savaşını kazanmak ve devleti savunmak için Çin ordusu ve halk büyük bedeller ödedi. Savaş boyunca 35 milyondan fazla Çin askeri ve sivil hayatını kaybetti. 42 milyon Çinli evsiz kaldı. 8 milyondan fazla Çinli işçi zorla alındı. 100 milyar dolardan fazla doğrudan ekonomik kayıp oldu. Bu savaş Çin ulusunun modern zamana girdikten sonra yabancı istilalara direndiği en uzun, en kapsamlı ve en trajik savaştır.

2 Eylül 1945’te Japon temsilci, USS Missouri savaş gemisinde teslim mektubunu imzaladı. Çin, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Sovyetler Birliği’nin de aralarında bulunduğu 9 ülkenin temsilcileri peş peşe imza attı ve Japonya’nın teslimiyetini kabul etti. Bu bağlamda Çin’in Japon Saldırganlara Direniş Savaşı zaferle sona erdi. Aynı zamanda dünyanın faşizme karşı savaşı da sona ermiş oldu.

Çin’in savaş alanı aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı’nın ana savaş alanlarından biriydi. Çin halkının Japon Saldırganlara Direniş Savaşı da dünyanın anti-faşist savaşının önemli bir parçasıdır.

BEDEL VE FEDAKARLIK

Çin genelinde 7 Temmuz günü savaşta fedakarlık edenleri anmak için çeşitli törenler düzenlendi. Çin’de bir söz vardır; “Affedilebilir ancak unutulmaz.”

Bu söz 1937’de Japon saldırganların acımasız bir şekilde yaptığı Nanjing Katliamı’na tanıklık eden Alman iş insanı John Rabe’in sözüdür.

35 milyon asker ve sivil kayıp, Çin’in tamamen işgalcileri yenmek ve Çin ulusunun beş bin yıllık medeniyetini savunmak için ödediği bedeldir. Bu aynı zamanda, dünyanın faşizmi dize getirmesi ve insanlığın barış ve adaletini koruması için yerine getirilen bir fedakarlıktır.