Gazeteci-yazar Mehmet Ali Güller, CRI Türk’te Tuğçe Akkaş’ın hazırlayıp sunduğu “Güne Başlarken” programına konuk oldu. Güller, Belçika’nın başkenti Brüksel’deki NATO Karargâhı’nda düzenlenecek olan NATO Liderler Zirvesi’ni değerlendirdi.
14 Haziran’da Brüksel’de önemli bir NATO Zirvesi’nin gerçekleşeceğini belirten Mehmet Ali Güller, “Bu zirve Türkiye’de daha çok Erdoğan-Biden görüşmesi üzerinden konuşuluyor ama ondan çok çok daha önemli nokta, dünyanın gidişatını ve dünyadaki güç mücadelesini belirleyecek nitelikte yeni bir konsepti kabul aşamasına geleceği için büyük önem taşıyor. Bu zirve esas olarak ‘NATO 2030’ konseptinin kabul edileceği bir zirve olarak çok büyük bir ihtimalle tarihe geçmiş olacak. Bu konsept uzun süredir üzerinde çalışılıyordu.” dedi.
NATO 2030 KONSEPTİ
“NATO 2030” konseptinin çıkış hikâyesini anlatan Güller, “Aslında bunu en iyi özetleyen kişi doğrudan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg. Daha önce bu konsepti duyururken şöyle demişti, ‘Mevcut NATO 2010 konsepti, Çin’in güçlenmesini ve Rusya ile kötüleşen ilişkileri hesaba katmıyordu. Bu nedenle de değişmesi gerekiyor.’ İşte devreye girecek olan NATO 2030 konsepti Çin’i ve Rusya’yı doğrudan hesaba katan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve onun NATO müttefiki olan Avrupa ülkelerini doğrudan bu iki rakibe karşı konumlanmaya yönelten bir konsept olarak tarihe geçmiş olacak. Burada ABD’nin sadece NATO üyeleriyle yetinmeyeceğini görüyoruz. Hegemonyası zayıflayan ABD’nin Çin ve Rusya’ya karşı tek başına bu iki kuvveti durdurabilecek bir durumu yok.” diye konuştu.
BLINKEN’IN AÇIKLAMALARI
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda yaptığı açıklamaları hatırlatan Güller, “Blinken, NATO’nun hedefini açıklarken ittifakları canlandırılmasının önceliğine vurgusu yaptı ve burada iki amacı öne çıkardı. Birinci amaç; NATO ile AB arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesi. İkincisi ise; NATO’nun Avustralya, Yeni Zelanda Japonya ve Güney Kore dörtlüsü ile iş birliğininim derinleştirilmesi. İşte NATO ile bu ülkelerin iş birliğini de derinleştirmeyi hedefliyor, ABD. Böylece NATO’nun Soğuk Savaş dönemindeki Doğu Avrupa merkezli Rusya ile cepheleşen konumunu biraz daha Uzak Doğu’ya doğru yaymaya çalışıyor. Böylelikle Çin’i kuşatmak için NATO gücünden de yararlanmak istiyor.” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE İLE ABD ARASINDA BÜYÜK SORUNLAR VARKEN BİR BEYAZ SAYFA AÇILABİLMESİ MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR
Gazeteci Mehmet Ali Güller, NATO Liderler Zirvesi’nde gerçekleşecek olan Erdoğan-Biden görüşmesi için de şunları söyledi:
“Bu görüşmede nasıl bir sonuç çıkacak? Türkiye buna kilitlenmiş durumda. Zira Erdoğan beyaz sayfa çağrısı yaparak, yeni bir başlangıç umudu taşıdığını söylemişti. Bütün bunlar gerçekleşecek mi göreceğiz. Kuşkusuz Türkiye ile ABD arasında öyle yapısal ve stratejik sorunlar ki, bunlar tamamından ABD toptan geri adım atmadığı müddetçe aslında çözümü mümkün olmayan konular. Dolayısıyla bütün bunlar henüz çözümsüzken 14 Haziran’da bir görüşme ile nasıl bir yeni dönem başlangıcı olacak ya da nasıl bir beyaz sayfa açılabilecek? Pek de mümkün görünmüyor. Buradan sadece Washington ile Ankara arasında bir konsensüs olduğu anlaşılan bir durum var. O da sorunları paranteze alarak yeni iş birliği alanları oluşturma uzlaşısı yapmış görünüyorlar. Buradan çıksa çıksa ABD-AKP uzlaşısı çıkar ama gerçek manada Türkiye ile ABD arasında bütün bu sorunlar varken bir beyaz sayfa açılabilmesi hiç de mümkün görünmüyor.”
Benzer Haberler





