Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Finlandiya ve İsveç’in, NATO’ya üyelik başvurusunu sevinçle karşıladı ve güçlü destek vereceğini açıkladı. Böylelikle, bir kez daha, NATO’nun ABD emperyalizminin saldırı ve işgal aygıtı olduğu kanıtlandığı gibi, Rusya’yı yakın çevresinden kuşatma, sınırından çevreleme yönünde bir hamle daha yaptı. Bu hamlenin sadece Rusya’ya yönelik olmadığı, daha geniş ölçekte Avrasya’nın yükselişini, Asya’nın gelişen güçlerini hedef aldığı bellidir.

ABD; bu adımıyla Rusya’yı kışkırtmakta, NATO üzerindeki nüfuzunu pekiştirmekte, ABD silah sanayisinin daha büyük siparişler almasını sağlamaktadır. Dahası, dünya nüfusunun, enerji kaynaklarının, su kaynaklarının bulunduğu büyük bir coğrafyayı kuşatmaktadır. Çünkü Rusya, Çin, Hindistan, Türkiye ve İran’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda devleti ve uygarlığı bünyesinde barındıran Avrasya coğrafyası, güçlü ülkelerin, zengin enerji kaynaklarının, hızla gelişen pazarların coğrafyasıdır. Bu yönüyle gelişmenin, büyümenin, uygarlığın yükseldiği coğrafyadır. Türkiye özelinden bakıldığında, Türk dünyasının yaşadığı coğrafyadır. İslam dünyasının önemli kesiminin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle mazlum milletlerin yaşadığı coğrafyadır. Tüm bu nedenlerden dolayı, ABD’nin hedefinde olan, istikrarsızlaştırmaya çalıştığı bir coğrafyadır.

ABD; NATO’yu genişletme adımıyla, dünyada barışı, istikrarı, güvenliği en son isteyen devlet olduğunu da bir kez daha göstermiştir. Çünkü NATO’nun her genişlemesi, istikrarsızlığı artırmıştır. Avrasya ülkelerini endişelendirmiştir. Silahlanmayı, savunma harcamalarını özendirmiştir. Emperyalist baskıları, zorbalıkları, işgalleri, darbeleri ve darbe girişimlerini çoğaltmıştır. Yaşadığımız coğrafyayı daha da istikrarsızlaştırmıştır.

ABD’NİN ENERJİ COĞRAFYASINA İLGİSİ

Rusya’yı çevrelemeye çalışan ABD; Rusya-Avrupa enerji ticaretinin de önüne geçmek suretiyle, hem Avrupa’nın Rus enerji kaynaklarına olan bağımlılığını kesmeye çalışmakta hem de bu yolla Rusya’yı büyük bir gelirden yoksun bırakmak istemektedir. Dahası, Türkmenistan’da büyük miktarda doğal gaz vardır. Hazar Denizi’ndeki petrol rezervinin Suudi Arabistan ve Körfez bölgesi kadar büyük olduğu yönünde işaretler bulunmaktadır. Hazar’a komşu olan beş devletin, yani Rusya, İran, Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan’ın aralarındaki ilişkinin gelişmesi, bu kaynağın da dünyaya pazarlanmasını hızlandıracaktır. Kazakistan ve Özbekistan’da da petrol bulunmaktadır. Orta Asya’nın, Rusya’nın ve Kafkasya’nın petrolünü dünya pazarlarına ulaştırmada izlenecek yol önemlidir. ABD tüm bunların farkındadır.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği başvurusu, Arktik Okyanusu’ndaki zengin enerji kaynakları için verilen mücadele düzleminde de önemlidir. ABD; bu bölgede de nüfuz sahibi olmak istemekte, Rusya’nın bölgeye yönelik ilgisini geriletmeye çalışmaktadır. İki İskandinav ülkesinin NATO üyeliği, Avrupa’daki ABD nüfuzunu da pekiştirecektir.

Kısacası, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı çıkmak, asıl önemlisi NATO’nun kendisine karşı çıkmak, barış, güvenlik ve istikrar açısından şarttır.

Barış Doster