Akademisyen Dr. Altay Atlı, CRI Türk’te Tuğçe Akkaş’ın hazırlayıp sunduğu “Güne Başlarken” programına konuk oldu. Atlı, Çin-Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ilişkilerindeki son gelişmeleri değerlendirdi.
BÜYÜK STRATEJİK REKABET BİRÇOK ALANDA SÜRÜYOR
Çin ile ABD arasındaki büyük stratejik rekabetin birçok alanda devam ettiğini hatırlatan Altay Atlı, “Ticaret, teknolojik ve jeopolitik alanda olsun rekabet sürüyor ama bir yandan da işin olumlu tarafına da bakacak olursak iki güç arasında diyaloğun da devam ettiğini, kapıların kapalı olmadığını, konuşmaların sürdüğünü, tarafların birbirlerinin önceliklerini ve endişelerini anlamaya çalıştıklarını görüyoruz. Bu da oldukça olumlu bir konu. Geçen ay Xi Jinping ile Joe Biden arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Bu görüşmenin bir devamı olarak da Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komite Üyesi Yang Jiechi ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile İsviçe’nin Zürih kentinde bir araya geldi.” dedi.
DİYALOĞUN EN ÜST DÜZEYDE YAPILMASI GEREK
Zürih’teki toplantıya ve muhtemel Xi Jinping- Joe Biden görüşmesine değinen Atlı, “Bu toplantı Alaska’daki veya aylardır karşılıklı sürdürülen diyaloğa nazaran biraz daha olumlu ve ılımlı geçen bir toplantı oldu. Bundan sonra da Xi Jinping ile Joe Biden arasında şahsen görüşme var. Bu diyalog devam ettirilecekse ki, devam ettirmeli artık bunun en üst düzeyde yapılması gerekiyor. Yakın bir zamanda iki liderin bir araya gelebileceği söyleniyor. Bu ayın sonunda İtalya’da G20 Zirvesi yapılacak. Bu aslında görüşme için fırsat sağlıyordu fakat Xi Jinping’in zirveye pandemi dolayısıyla uzaktan bağlantı ile katılacağı açıklandı. Bu da şaşırtıcı olmadı. Çünkü Xi jinping koronavirüs önlemleri kapsamında hiçbir yere gitmiyor. Geçen ay Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na uzaktan bağlantı ile katılmıştı. Joe Biden ile de uzaktan bağlantı ile bir görüşmenin olabileceği konuşuluyor.” diye konuştu.
TOPLANTI SONRASI AÇIKLAMALAR SÜRPRİZ OLMADI
Akademisyen Altay Atlı, Zürih’te Yang Jiechi ile Jake Sullivan arasında yapılan toplantının ayrıntıları için de şunları söyledi:
“Toplantıya ilişkin iki taraftan da açıklamalar yapıldı. Beyaz Saray’dan kısa bir açıklama geldi. Xi Jinping ile Joe Biden arsında yapılan telefon görüşmesine bir referansta bulunarak Zürih’teki görüşmenin yapıldığı belirtildi. Yine açıklamada beraber çalışmaktan her iki tarafın da fayda gördükleri ve aynı zamanda çok taraflı, çok uluslu meseleler ve ilişkilerdeki riskleri yönetme konusunda beraber hareket etmekten bahsediliyor.
Çin’den kapsamlı açıklama geldi ve Çin’den daha olumlu bir yaklaşım var. Kazan-kazan, ortak fayda, karşılıklı anlayış, yapıcı yaklaşım aktarıldı. Açıklamada ilgimi çeken iki de ifade var. Bir tanesi, Çin, ‘Çin-ABD ilişkilerinin rekabetçi olarak tanımlanmasına karşı çıkar.’ ‘Biz rekabet içinde değiliz’. Bu önemli. Çünkü ABD rekabetten bahsediyordu. Diğeri de bir cevap. Çin’in egemenliğine, güvenliğine ve kalkınma yönelik çıkarlarına saygı gösterilmesi gerektiği ve Taiwan ile Hong Kong gibi konuların Çin’in iç işlerine karışmak için kullanılmasından vazgeçilmesi gerektiği kaydedildi.
Zürih’teki toplantı sonrası artık tarafların birbirleri daha iyi anladıklarını düşünüyorum. Aynı şeyleri tekrar etmek iki tarafı da bir yere götürmeyecek. Bundan sonra gözler muhtemel Xi Jinping-Joe Biden görüşmesinde olacak.”