China Daily / Yasir Masood

Uluslararası medya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) askerlerinin ülkeden neredeyse 20 yılın ardından çekilmesinden sonra Taliban’ın başkent Kabil’i ele geçirme hızına şaşırdı. Taliban’ın militanlığının tohumlarını ABD ekmişti. ABD’nin amacı komünizmin yayılmasına karşı çıkmak ve 1979’da Afganistan’a giren ve Babrak Karmal’ın devlet başkanı olmasına yardım eden Sovyet güçleri ile savaşmaları için Orta Doğu’dan ülkeye giden paralı askerler ve militanların yanı sıra, Afgan ile Peştun gençlerini eğitmekti.

Sovyet askerlerinin 1989’da Afganistan’ı terk etmesi ve 1991’de Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra, ABD’nin amaçları değişti. Ancak, ABD’nin Taliban’a karşı tutumunu asıl değiştiren Afganistan’da üslenmiş el Kaide’nin ABD’de gerçekleştirdiği 11 Eylül 2001 terörist saldırıları oldu. O zaman Afganistan’da iktidarda olan Taliban’ın el Kaide lideri Usama bin Ladin’i George W. Bush yönetimine teslim etmeyi reddetmesinden sonra, Birleşmiş Milletler’in (BM) onayı ile ABD liderliğindeki güçler 2001’in sonlarında Afganistan’ı işgal etti.

ABD’nin amacı güya Afgan halkını terörizm ve dinci aşırılıkçılığın elinden kurtarmak, ülkede “demokrasiyi” yeniden kurmak, bir bütün olarak bölgeyi kalkındırmaktı. ABD 2 trilyon dolar para harcadığını söylemesine rağmen, bu amaçlardan hiçbirine ulaşamadı. Aksine, ABD’nin Afganistan savaşı on binlerce Afgan’ın ölmesine ve daha fazlasının evlerinden kaçmasına neden oldu.

Asıl soru şu: ABD’nin neredeyse 20 yıl süren Afganistan işgalinin arkasındaki gerçek gerekçe neydi? Belki de Çin ve Rusya’ya karşı üstünlüğü ele geçirmek ve ötesinde etkisini yaymak, Hindistan dâhil diğer bölgesel aktörleri bölgesel egemenliğinin ortakları yapmak ve Afganistan’daki iç savaşı rakip güçlerin ekonomik yükselişini durdurmak için kullanmak.

ABD’NİN AFGANİSTAN İŞGALİNİN ARKASINDAKİ GEREKÇE NEYDİ?

Pakistan terörizmle ilgili şiddet ve diğer eylemler nedeniyle 80 binden fazla masum can kaybetti ve 140 milyar dolarlık ekonomik kayba uğradı. Çin ile Pakistan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru konusunda anlaştığı ve Çin projeye yatırım yapmaya başladığında, bazı ülkeler, bu mega alt yapı projesini sabote etmek için, bazı haberlere göre ayaklanmalar da dahil, mümkün bütün araçları kullandı. Pakistan’da birçok Çinli saldırıların hedefi oldu, en son saldırı ülkenin kuzey bölgesindeki Dasu’da yaşandı. Bu saldırıda 9 Çinli dâhil 20’den fazla kişi öldü.

Hatta bazı haberlerde ABD ile bölgesel ortaklarının büyük planlarının bir parçası olarak, Xinjiang’da bir ayaklanmayı kışkırtmak ve Çin’i insan hakları ihlalleri bahanesiyle karalamak dâhil amaçlarını gerçekleştirme girişimi içinde, Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde şiddet olaylarını kışkırtmak ve istikrarı bozmak için Afgan topraklarının kullanılmasına izin verdikleri ileri sürüldü.

ABD çifte standart kullanmakla tanınır, müttefiklerinin, taşeronlarının ve paralı askerlerinin yardımı ile mezhepler arası çatışmaları tetikleyerek bütün yeryüzünde, özellikle Müslüman dünyasında insan haklarını ihlal etmesiyle kötü nam salmıştır. Bu gerçekler dikkate alındığında, Çin Xinjiang’da terörizm, dinci aşırılık ile ayrılıkçılığı durdurmak ve bölgedeki herkesin barış ve uyum içinde yaşamasını garanti altına almak için benzeri görülmemiş çabalar gösterdiği için takdir edilmelidir.

ABD’nin “sıfır toplamlı” oyunlar oynamayı ve bütün sorunları için Çin’i suçlamayı bırakıp bunun yerine gerçekten terörizmi yok etmeye çalışan Çin ve diğer ülkelerin çabalarını desteklemesinin zamanı geldi. El Cezire’ye göre, Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid topraklarının herhangi bir kişi ya da ülkeye karşı kullanılmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Bu Taliban adına olumlu bir öneri.

Taliban’ın Afgan halkının yönettiği kapsayıcı bir hükümet kurup kurmayacağı görülecek. Ama bütün bölgesel paydaşların yanı sıra ABD ile müttefikleri için bencil çıkarlarını terk edip Afgan halkının terörizme son verecek ve Afganistan’ı ekonomik ilerlemeye götürecek bir kapsayıcı hükümet kurmasına yardım etmesinin zamanı geldi.