CGTN / Andrew Korybko
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, 1 Nisan’da Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Asya’yı bir Soğuk Savaş alanına dönüştürmeye çalışabileceği endişesini dile getirdi. “ABD’nin sözde Hint-Pasifik stratejisi bahanesiyle Asya’da savaşan bloklar oluşturmaya ve bölge için sorun yaratmaya çalışacağından korkuyoruz.” dedi. Bu güvenilir bir senaryodur, ancak yine de sorumlu paydaşların uygun adımları atması durumunda yine de önlenebileceği için oldu bitti değildir. Ne yapılması gerektiğini açıklamadan önce, sırasıyla bağlamlar.
Rusya’nın Ukrayna’da devam eden özel askeri operasyonu, o ülkedeki ve bölgedeki ulusal güvenlik kırmızı çizgilerinin bütünlüğünü daha geniş bir şekilde sağlamak için Moskova tarafından yürütülüyor, ancak Kiev ve ABD liderliğindeki Batılı ortakları tarafından yasadışı bir işgal olarak görülüyor. Fakat dünyanın çoğu, ABD ile dayanışma içinde Rusya’ya yaptırım uygulamayı reddetti. Çin ve Hindistan gibi ülkeler, Ukrayna’yı almak için muazzam Amerikan baskısına rağmen hiçbir tarafı desteklemeyerek ilkeli bir tarafsızlık politikası uyguluyorlar.
Geçen ay hızla ortaya çıkan olaylar dizisi, ABD’nin Asya için ne planlamış olabileceğine dair fikir veriyor. Amerika, Rusya’ya benzeri görülmemiş yaptırımlar uyguladı ve ardından Avrupalı ortakları ile Japonya gibi dünyadaki birkaç kişiye aynı şeyi yapmaları için baskı yaptı. Pentagon daha sonra Ukrayna’ya daha fazla askeri teçhizatın sevkiyatını koordine etti ve bu da Ukrayna’yı o ülkenin çatışmasında doğrudan bir katılımcı haline getirdi. ABD, orada Rusya’ya karşı bir vekalet savaşı başlatma arzusuyla hareket ediyor.
JAPONYA, ÇİN KARŞITI İTTİFAKA GİREBİLİR
Amerika, resmi olarak Rusya ve Çin’i “akran rakipleri” olarak görüyor, bu da şu anda Avrupa’da kullanmakta olduğu vekil savaş modelini gelecekte bir gün Asya’da tekrarlamayı düşünebileceğini gösteriyor. Kendisi, Avustralya, Hindistan ve Japonya arasındaki Dörtlü tarafından Çin karşıtı bir platform olarak görülüyor, fakat Yeni Delhi’nin Washington’ın baskısına rağmen Moskova’yı kınamayı reddetmesi, halen bağımsız bir dış politika uyguladığını gösteriyor.
Bu nedenle, geçen eylülde Avustralya, Birleşik Krallık ve ABD arasındaki sürpriz nükleer ittifak (AUKUS), tıpkı NATO’nun Rusya’yı Avrupa’da “içerme” konusundaki işlevleri gibi, Çin’i Asya’da “sınırlandırma” girişimi için başlıca askeri platform haline gelecek. Dörtlü üye Japonya’nın ve diğer bölge ülkelerinin bu çerçeveye dâhil edilmesi hakkında zaten konuşmuştu. Bu nedenle AUKUS, Asya’nın istikrarı için en büyük tehlikeyi temsil eder ve tüm sorumlu paydaşlar tarafından karşılanmalıdır.
Bu, her şeyden önce, bu yapı ile iş birliği yapmayı reddeden ülkeler tarafından yapılabilir. Japonya, hiçbir koşulda AUKUS’a katılmasa iyi eder, ancak artık birçok kişi tarafından bağımsız bir dış politikaya sahip olduğu düşünülmemektedir, bu nedenle zamanla bu Çin karşıtı ittifaka girebilir. Tokyo’nun çıkarları konusunda, Doğu Çin Denizi’ndeki Diaoyu Adaları konusunda Beijing ile bir deniz anlaşmazlığına da bulaşmış durumda. ABD, Çin’i kışkırtmak için AUKUS aracılığıyla bu gerilimleri daha da şiddetlendirebilir.
“BÖL VE YÖNET” STRATEJİSİ
Amerika, son yıllarda resmi “Tek Çin” politikasının revizyonuyla gayrı resmi flört ettikten sonra, Çin’in Taiwan bölgesi için de benzer bir şey yapabilir. Aynısı, Çin’in ABD’nin karşılıklı savunma müttefiki olan Filipinler gibi komşu devletlerle Güney Çin Denizi’ndeki toprak anlaşmazlıkları açısından da göz ardı edilemez. ABD bölgesel Çin karşıtı ittifakını genişletmeye çalışırken Manila da AUKUS’a bağlanabilir. Bu senaryoyu önlemek Filipinlerin çıkarınadır.
Tüm bölgesel devletlerin katıldığı Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP), dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşmasını temsil eder ve bu nedenle, çeşitli anlaşmazlıklara dahil olanlar arasında harici olarak artan gerilimleri azaltmak için bir araç olarak hizmet edebilir. Herkesin nesnel çıkarlarına en iyi şekilde, Asya’da barış ve istikrarın korunması, ABD’nin Avrupa’da Rusya’ya karşı uyguladığı vekalet savaş modeline göre, Çin gibi bir veya başka bir ülkeyi kışkırtmamakla hizmet edilir.
Tıpkı birçoklarının Afrika sorunlarına Afrika’dan çözümler aramaya başlaması gibi, aynısı Asya’da da uygulanmalı. “Asya sorunları için Asya çözümleri” ileriye giden tek yoldur. Amerika, Çin ile komşuları arasında sorun çıkarmaya çalışırken yalnızca kendi çıkarlarını düşünür. Böl ve yönet stratejisine tüm sorumlu paydaşlar karşı çıkmalı ve temsilcileri arasında barışçıl bir diyalogla karşı çıkılmalıdır. ABD’nin Asya’ya yönelik hain planları bu nedenle başarısızlığa mahkumdur.