China Daily / Digby Wren

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, son kamuoyu araştırmaları lideri olduğu Liberal-Ulusal Koalisyona desteğin İşçi Partisi’nden biraz daha düşük olduğunu gösterdiği için İşçi Partisi lideri Anthony Norman Albanese’nin büyük bir meydan okumasıyla karşı karşıya bulunuyor. Morrison’a son zamanda bir yönelim olmadığı sürece Albanese, 15 yılda ülkenin yedinci başbakanı olmaya hazırlanıyor. 

Federal seçimde bu yıl Senato’daki 151 sandalyenin tamamı ve Temsilciler Meclisi’ndeki 76 sandalyenin yarısı değişecek. Senato’daki sandalyelerin yarısından fazlasını kazanacak parti ve koalisyon, otomatik olarak liderini ülkenin başbakanını seçme hakkına kavuşacak. 

Şu anda Morrison liderliğindeki Liberal Parti 60 ve Ulusal Parti 16 olmak üzere Liberal-Ulusal Koalisyon Senato’daki 151 sandalyenin 76’sını elinde bulunduruyor. Ana muhalefet İşçi Partisi Senato’da 68 sandalyeye sahip olduğu için, Liberal-Ulusal Koalisyon’un avantajı son derece zayıf görünüyor.  

MORRISON HÜKÜMETİYLE İLGİLİ HAYAL KIRIKLIĞI

Morrison, son 15 yılda görev süresini tamamlayan ilk başbakan olmasına rağmen- diğerlerinin tamamı parti içi çekişmeler yüzünden istifa etti -bu sadece, Morrison’un Liberal Parti ve koalisyon içindeki anlaşmazlıkları yönetme becerisini gösteriyor, ülkeyi yönetme veya uluslararası ilişkileri ele alma becerisi çok da önemli değil. 

Son üç yıldaki kamuoyu araştırmaları, Avustralya halkının yarısından fazlasının Morrison’un performansından, özellikle Covid-19 salgınıyla ilgili yaklaşımı, 2019 yılında Hawaii’ye tatile gittiği zaman ciddi orman yangınları ve aralık ile ocak aylarındaki sellerle ilgili çalışmalarından memnun olmadığına işaret ediyor. Morrison hükümetinin enflasyon baskısını azaltma çabalarına rağmen, ülkede enflasyon 20 yıldaki en yüksek seviyesinde bulunuyor ve birçok Avustralyalı artan yaşam maliyetinden endişe duyuyor. 

Morrison’un son birkaç yılda izlediği dış politikası da kutuplaştırıcı. Özellikle, bir yere kadar Avustralya’nın geleneksel dış politikasının kırmızı çizgilerini aştığı Çin politikasında Morrison, Avustralya’nın en büyük ticaret ortağı ve bu ülkedeki önemli yatırımcısı Çin’i kontrol altına almada ABD’nin tarafında yer alıyor. Bu kaçınılmaz şekilde Avustralya’nın ekonomisi, ticareti ve ulusal çıkarlarına zarar verdi. Avustralya’daki birçok insanın Morrison hükümetiyle ilgili hayal kırıklığına uğramasının sebeplerinden biri budur. İşçi Partisi’nin iktidara gelmesi halinde, Avustralya’nın Çin’e daha pragmatik bir yaklaşım benimsemesi ve ABD ile Çin arasında bir denge tutturması yoluyla Çin politikasında bazı düzeltmeler yapması bekleniyor.