Spor yorumcusu Behçet Üstün, CRI Türk’te Tuğçe Akkaş’ın hazırlayıp sunduğu “Güne Başlarken” programına konuk oldu. Üstün, Bankalar Birliği ile kulüpler arasındaki borç yapılandırma konusundaki son gelişmeleri değerlendirdi.

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın’ın katıldığı bir televizyon programında bankacılık sektörüne ilişkin açıklamalar yaptığını hatırlatan Üstün, “Aydın, yayında Bankalar Birliği ile kulüpler arasındaki borç yapılandırma konusuna da değindi. Burada çok ciddi bazı söylemleri oldu. Fakat her nedense futbol kamuoyunda, medyasında, kulüpler bazında hiç ilgi çekmedi. Oysa çok kafa karıştırıcı ifadeleri oldu Hüseyin Aydın’ın. Anlaşma hakkında şunları söyledi:

‘Bankalar Birliği şapkası altında bunu örgütlüyoruz. İçeride özel bankalar da, kamu bankaları da var. Nakit akışı ile verdiğimiz vade çok uyumlu değildi. Şimdi vade yönü ile esnedik. Pandemi ile birlikte yayın gelirlerinde, seyirci hasılatında ve sponsorluk gelirlerinde bir gerileme oldu. Bunu da dikkate aldık. Kabaca söylemek gerekirse, tamamen mutabakatlar sağlanmış durumda. Bir gelir tanımı yaptık. O gelirler bu kredilendirme yapan bankalara gelecek kulüplere gelmeyecek. Bu gelen gelirlerin yüzde 50’si kulüplere gidecek, yüzde 50’sini de biz kredi borçlarına mahsup edeceğiz. Dolayısıyla gelirleri artınca harcama gelirleri artacak, gelirlerini artıramazlarsa pastayı bölüşeceğiz.’

Burada Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’un karşı çıktığı ve sürekli söylediği ‘bu anlaşmanın yürümesine imkân yok’ ifadesini kabul etmiş oluyor dolaylı yolla. Nihayetinde daha uygulanabilir ve sürdürülebilir bir anlaşma yapısına ‘mutabakatla’ geçildiğini söylüyor ki, bu olumlu bir gelişme. Önemli kısım ise şu; gelirlerin yüzde 50’si borç karşılığı olarak doğrudan bankalara gidecek. Burada önümüzdeki dönemlerde Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) harcama limitlerinin ne şekilde belirleneceği sorusu önem kazanıyor. Gelirin yarısı mı baz alınacak, yoksa tamamı mı? Hoş, limitleri kimsenin umursadığı yok. Her şekilde aşmanın bir yolunu buluyor kulüplerimiz maalesef. Bu disiplinin kendi bekaları için olduğunu fark etmiş kulüp neredeyse hiç yok ne yazık ki. Fark etseler bile taraftar baskısı, camia baskısı diye bunu delmenin yolunu arıyorlar.’

Devam ediyor, Aydın:

‘Kontrol elimizde ama tamamen mali kontrol. Kulüpleri asla biz yönetmiyoruz. Bugün ortalama yarışmacı takımlar 40-50 milyonluk takımlar kuruyorlar. Artık o miktarlarda takımlar kurmak çok zor olacak, gelirler böyle kalırsa. Daha mütevazı takımları kurmak zorunda kalacaklar.’

Şimdi bu sözler güzel. Parayı veren düdüğü çalar, sözünü hepimiz biliriz. Bu nedenle ‘kulüpleri asla biz yönetmiyoruz’ ifadesi ne kadar geçerli olabilir pek bilemiyoruz. Paranın kaynağı olarak bankaların, dolayısıyla iktidarın kulüpleri doğrudan yönetmeseler de ciddi bir yönlendirmesi olacaktır mutlaka.” dedi.

AYDIN’IN SÖZLERİ KULÜPLERE EL KOYMAYACAĞIZ ANLAMINA GELMİYOR

“Hüseyin Aydın, ‘Türk futbolunun gelir sorunu yoktur. Gider yönetiminde problemlerimiz var. Bununla ilgili başkanlarımızın da ifade ettiği için söylüyorum gelir sorunu yok. Gelire göre bütçelemeyi doğru yapacağız. Bir kulübe el koymamızı gerektirecek bir durumun olmayacağını düşünüyorum.’ diyor. Şimdi bu kulüplere el koymayacağız anlamına gelmiyor.” açıklamasında bulunan Behçet Üstün, sözlerine şöyle devam etti:

“Gider yönetiminde problemimiz var, sözlerine yerden göğe katılıyorum Aydın’ın, ama Türk futbolunun bence kâğıt üzerinde bile gelir sorunları var . Doğru, ederinin çok üzerinde bir yayın sözleşmesi var, Süper Lig’in, ancak kâğıt üstündeki o paranın ödenmediğini de biliyoruz. Sürekli indirime gidilmesiyle, kur oynamalarıyla sözleşmenin çok çok altında bir bedel ödeniyor. O da ödenirse.

Burada asıl dikkat çeken cümle şu: ‘Bir kulübe el koymamızı gerektirecek bir durumun olmayacağını düşünüyorum.’

Böyle bir durumun olmayacağını düşünmek varsayımı ile söylenmiş, tümüyle ucu açık bir cümle bu. Bu ifadenin doğal bir anti sonucu ‘Böyle bir durum olursa el koyacağız’dır ki, kulüplerimizin ‘böyle bir durum’dan kastedilen hale gelmeleri hiç de uzak bir ihtimal değil. Bir anlamda orta vadede neler olacağını aslında Hüseyin Aydın ifade etmiş oluyor.

Ancak asıl vurucu sözler şunlar oldu: ‘Bir sene biri, bir sene biri iki sene biri kazanabilir. Aslolan o endüstride o işi daha çok eğlenceye daha çok hayatımıza renk katmaya getirelim’ Bu sözler bana bir varsayımdan çok borçların ödenmesi için gerekli bir ön koşulmuş gibi geldi. Ancak bu durumda ligler manipüle mi ediliyor ya da edilecek sorusu da her futbolseverin huzurunu kaçıracak bir şekilde aklımıza takılıyor.”