Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Faik Öztrak, düzenlediği basın toplantısında, Boğaziçi Üniversitesindeki gösterilere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Öztrak’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Boğaziçi Üniversitesi, Türkiye’nin göz bebeği bir devlet üniversitesi. Boğaziçi, Türkiye’de her öğrencinin, her ailenin hayalini süsleyen bir bilim yuvası. Boğaziçi’ne öğrenciler atamayla gelmiyorlar, alın teriyle büyük çabalarla geliyor. Bu öğrenciler Boğaziçi’ne girmeye sadakatleri ile değil, kendilerinin açıkça ifade ettiği gibi zehir gibi zekâlarıyla emekleriyle kazanıyorlar. İşte bu nedenle akla, bilime, hukuka değil saraydan gelecek talimata göre hareket eden kayyum istemiyorlar. Diplomalarının üzerinde hakkında akademik hırsızlık iddiaları olan birinin imzası olsun istemiyorlar. Kayyumun son yıllarda gerileyen akademik başarıyı daha da geriye düşüreceğini düşünüyorlar. Yapılan atama yanlış. Yanlıştan dönmek de bir erdemdir. Bu erdemi ya Erdoğan gösterecek, ya da atanan kayyum…
‘Eski Türkiye ile mücadele ediyorum’ diyerek Erdoğan, Türkiye’de ne kadar nitelikli kuruluş varsa hepsini dümdüz etti. Moğol fillerinin bu topraklara vermediği zararı, Erdoğan’ın şahsım rejimi verdi. Erdoğan’ın şahsım rejimi kaliteli, nitelikli her şeye, herkese düşman… Türkiye’yi eğitimde, kültürde, sanatta ve bilimde ileri taşımak yerine, vasata mahkum etmeyi maharet sanıyor. Diğer üniversitelerimizi, Boğaziçi seviyesine çıkarmak yerine, Boğaziçi Üniversitesini aşağıya çekiyor. Sonuçta milletimiz küresel arenada yarışma gücünü yitiriyor.
“MAHARET ÜNİVERSİTE SAYISINI 76’DAN, 207’YE ÇIKARMAK DEĞİLDİR”
Maharet üniversite sayısını 76’dan, 207’ye çıkarmak değildir. Maharet, üniversitelerimizi gerçekten birer bilim yuvası yapmaktır. Maharet, dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına, 15-20 üniversitemizi sokmaktır.
Sadece binalardan oluşan, doğru, dürüst öğretim elemanı olmayan, yüksek lise tahsili yapılan kasaba üniversiteleriyle milletin çocuklarının hayalini çalmaya ne hakkınız var? Ailelerin emeklerini çalmaya ne hakkınız var? O hayallerini çaldığınız gençlerimiz, ellerinde üniversite diplomalarıyla, emekleri çalınan ailelerimizin eline bakıyor. Erdoğan’ın şahsım rejiminin bu yaptığı da, kuşkusuz büyük bir siyasi hırsızlıktır.
Erdoğan’ın şahsım rejiminin en büyük siyasi hırsızlığı ise milletin gülüşünü çalmasıdır. 83 milyonu aşan koca bir ülke, gülmeyi unuttu. Karamsarlık, keder, kasvet oldu. Memleketin bereketi kaçtı. Bunun nedeni belli. Devletin adalet direği çöktü. Enkazın altında hep beraber kaldık.”
“İSTİFA ETMESİ GEREKİR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesindeki yaşananlara ilişkin, “Yürekleri yetse Cumhurbaşkanı da istifa etmelidir diyecekler.” sözlerine de yanıt veren Öztrak,”Biz kendisinin pandemi sürecindeki başarısızlıkları, vaka sayılarının saklanması dolayısıyla kendisini istifaya davet etmiştik. Her şeyin sorumlusu benim dedikten sonra yanlış giden her şey sonucunda istifa etmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Sözcü
Benzer Haberler





