CGTN / Pascaline Dupas,

Covid-19 aşılarının gelişi, dünyaya salgını sona erdirme umudu veriyor, ancak birçok ülke yayılan virüs nedeniyle tükeniyor. Bu nedenle, aşıların yaygın olarak edinebilir olması ve dağıtımı beklenirken, sosyal mesafe, maske takma ve el yıkama gibi koruyucu sağlık önlemleri, hastalığı kontrol altına almak için kritik olmaya devam edecektir.

Bazıları için bu rehberliği takip etmek mümkün değildir. Örneğin, birçok yoksul insan aşırı kalabalık, temiz su ve sabuna sınırlı erişim ve sağlam sosyal güvenlik ağlarının yokluğuyla mücadele etmek zorunda. Bununla birlikte maddi kısıtlamaların ötesinde, bilgi ve güven bağlantılı diğerleri yatmaktadır. Bazıları halk sağlığı yönergelerinden habersiz olabilir veya izlenecek belirli adımları anlamayabilir. Covid-19 hakkında yanlış bilgi, önerilen önlemleri mahvedebilir. Bazı bağlamlarda, sağlık sistemine duyulan güvensizlik, yönergelere az uyulmasını yol açabilir.

Biyomedikal araştırmacıları ile halk sağlığı uzmanları 2020’nin başlarında yeni koronavirüs hakkında bilgi edinmek için çabalarken, ekonomistler ve diğer sosyal bilimciler Covid-19 politikaları ile programlarını test etmeye başladılar. Geliştirdikleri kanıtlar, bilgi kısıtlamalarının üstesinden gelmek, yanlış bilgiyle mücadele etmek ve sağlık sistemlerine güven inşa etmek için önemli dersler içeriyor. Bu bilgiler, Covid-19 aşılarının teslimatını iyileştirmeye ve alımını artırmaya da yardımcı olabilir.

Bir çalışma, Hindistan’ın Batı Bengal kentinde 25 milyon kişiye kısa mesaj yoluyla Covid-19 hakkında iki buçuk dakikalık videolar göndermeyi içeriyordu. Videolarda gönderilenlerden, herhangi bir semptomu toplum sağlığı çalışanlarına bildirmeleri istendi ve önleyici davranışların benimsenmesinin önemi vurgulandı. Bu videoları izleyenler daha sonra daha az seyahat ettiklerini ve ellerini daha sık yıkadıklarını ve sağlık çalışanlarına semptomlarını haber vermeyi iki katına çıkardıklarını bildirdi.

COVID-19 HAKKINDA YANLIŞ BİLGİ ÖNLEMLERİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Politika yapıcıların videoları alan kişilere haftalarca Covid-19 önleme mesajları gönderdiği göz önüne alındığında, bu çarpıcı sonuç şaşırtıcı görünebilir. Video mesajlarının daha etkili olmasının olası bir nedeni, hangi semptomlara dikkat edilmesi gerektiğine dair spesifik, eyleme geçirilebilir bilgiler sağlaması ve insanların bunları haber vermeleri ve hastalığı önlemek için atmaları gereken adımları belirlemesidir. Bilgi belirli ve eyleme geçirilebilir olduğunda bile sonuçlar değişebilir. Örneğin, Uganda’da devam eden bir çalışma, insanların Covid-19 halk sağlığı kurallarına uyması üzerindeki bireysel ve toplumsal faydaları vurgulamanın göreceli etkilerini anlamaya çalışıyor.

Peki ya Messenger? Hindistan çalışmasında, videoda bilgi veren kişi olan Nobel ödüllü ekonomist Abhijit Banerjee iyi biliniyordu ve bu nedenle mesajı çok büyük bir etkiye sahip olabilir. Ancak bu çalışma aynı zamanda emsal grupların oynayabileceği rolü de gösterdi. Halk sağlığı mesajlarını almayanlar bile, komşularının değişen davranışlarını gözlemleyip taklit ettikçe Covid-19 yönergelerine uymalarının arttığını bildirdi.

Bu, davranışları etkilemede bu grupların üçüncü bir taraftan daha etkili olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor. Zambiya’da araştırmacılar, bireylerden Covid-19 sağlık bilgilerini kısa mesaj yoluyla ailelerine ve arkadaşlarına iletmelerini istiyor ve önleyici davranış üzerindeki etkiyi merkezi bir otoriteden gelen mesajların etkisiyle karşılaştırıyor.

Politika yapıcıların ayrıca önleme yönergelerini iletmenin ötesine geçmeleri ve kafa karışıklığı ile güvensizliğe yol açan yanlış bilgilerle daha proaktif bir şekilde mücadele etmesi gerekebilir. Zimbabwe’de yerel kuruluşlar, Covid-19 hakkında doğru bilgileri iletmek ve sahte tedaviler hakkındaki yanlış bilgileri çürütmek için haber bülteni abonelerine WhatsApp mesajları gönderdiler. Güvenilir bir kaynaktan gelen bu mesajlar, hastalık hakkındaki bilgileri artırdı ve karantina emirlerinin ihlali gibi bildirilen zararlı davranışları azalttı.

GÜVEN SORUNU YANLIŞ BİLGİLENDİRME ENDİŞELERİYLE SINIRLI DEĞİL

Benzer şekilde, Meksika’daki iktisatçılar, bir habercinin siyasi eğilimlerinin ve güvenilirliğinin mesaja olan güven düzeyini ve yönergelere bağlılığı nasıl etkilediğini değerlendirmek için halk sağlığı enstitüsü ile birlikte çalışıyorlar.

Güven sorunu, yanlış bilgilendirme endişeleriyle sınırlı değildir. Batı Afrika’daki 2014-16 Ebola krizinden sağlık sistemine olan güveni artıran politikaların, sağlık yönergeleriyle iş birliğini geliştirebileceğini ve bunun sonucunda testlerin artmasına ve hastalık yayılımı ile ölüm oranının azalmasına yol açacağını öğrendik.

Bir sağlık sistemine olan güven eksikliğinin üstesinden gelmeye yardımcı olan faktörler, bağlama göre büyük ölçüde değişebilir. Irkçı gruplar arasında sağlık eşitsizliklerinin büyük olduğu Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), önleyici bakım üzerine yapılan bir araştırma, siyah erkeklerin siyah hekimlere güvenme ve birine danışırlarsa grip aşısı da dâhil olmak üzere çeşitli koruyucu sağlık önlemlerini alma olasılıklarının daha yüksek olduğunu buldu.

Bu sonuçlar, ABD’de Covid-19’un önlenmesiyle ilgili doktor tarafından gönderilen bir videoyu izleyen siyah yetişkinlerin, videodaki doktor siyah ise ek bilgi arama olasılığının daha yüksek olduğunu bulan ayrı bir çalışma ile desteklendi.

Covid-19 aşıları ile daha fazla keşfedilmemiş bölgeye girerken, koruyucu önlemlerin benimsenmesini nasıl artıracağımızla ilgili bu araştırma, aşılamayı nasıl yayacağımızı anlamamıza yardımcı olabilir. Şimdiye kadarki odak noktalarının çoğu haklı olarak aşı tedarik zincirleri ve dağıtım zorlukları üzerineydi. Araştırmalar, yanlış bilgi ve güvensizlik olmasa bile insanları aşı yapmaya motive etmenin hayati önem taşıdığını gösteriyor. Salgından önce aşılama üzerine yapılan araştırmalar, Covid-19 aşılama programları hakkındaki ilk düşüncelerimize katkıda bulunabilir ve aşılamanın artırılmasına yardımcı olacak stratejiler geliştirmemizi sağlayabilir.

Kamu politikasına, bilginin nasıl ve kim tarafından aktarıldığına dair ekonomik araştırma derslerinin dâhil edilmesi, aşırı bilgi yüklemesi, yanlış bilgilendirme ve sağlık sistemlerine güvensizlik bağlamında özellikle önemlidir. Politika yapıcılar, salgın sonrası bir dünyaya doğru ilerlememize yardımcı olmak için, bu bulguların Covid-19 aşılarının alımını artırmak için nasıl kullanılabileceğini dikkatlice düşünmelidir.