Zhang Sheng
Uluslararası toplumun Soğuk Savaş’ın çirkin hayaletinin tabutundan fırlayıp Ocak 2021’de dünyayı tekrar dünyanın başına bela olması gibi şaşırtıcı biçimde gülünç bir olaya tanık olması oldukça akla zarar bir şey.
Amerikalı diplomat George Kennan’ın 1946’da yazdığı meşhur “Uzun Telgraf” kitabının kötü yazılmış bir gülünç bir taklidi olan sözüm ona “Daha Uzun Telgraf” raporunun, Amerikalı politika belirleyiciler dâhil dünyanın ondan öğrenebileceği herhangi bir derin bilgelik olduğu için değil, aksine savaş kışkırtıcılığı, emperyalist tutkular ve komplo teorileri ile dolu böyle bir sorunlu raporun QAnan gibi çevrim içi platformlar tarafından değil de, tanınmış ve prestijli bir Amerikan düşünce kuruluşu olan Atlantik Konseyi tarafından yayınlanmış olması karşısında dünya şok olduğu için, dünyanın dikkatini çekti.
“Daha Uzun Telgraf” sadece Kennan’ın gülünç bir taklidi değil, aynı zamanda anakronizm taşıyan bir şey. Uluslararası toplumun ortak idaresi barış ve kalkınmadan yana ve savaşa, hegemonyacı emperyalizme ve soğuk savaşa karşı olduğu 21. yüzyılda bu açık yaygara, bir ülkenin hegemonik ve emperyalist egemenliğinin peşinde dünyanın iki kampa bölünmesini öneriyor ve savaşları bir “soğuk savaşı” kazanmak için karartmanın bir aracı olarak kullanmak bu yüzyılın ruhuna aykırıdır.
ÇİN’İ SİYASİ SİSTEMİNİ DIŞARIYA İHRAÇ ETMEKLE SUÇLAMAK GERÇEKLE ÖRTÜŞMÜYOR
İlk olarak, bu raporun metodolojisi ve dünya görüşü şaşırtıcı şekilde saf bir siyah-beyaz yaklaşımına dayanıyor. Öyle görünüyor ki, bu raporun laf ebesi yazarı zihinsel olarak Soğuk Savaş döneminin eski günlerinde yaşıyor.
Tıpkı ABD’nin Soğuk Savaş sırasında dünyayı kapitalist blok ve sosyalist blok olarak ikiye ayırması gibi, bu rapor da buna benzer basit ve bilimsel olmayan bir metodoloji kullanıyor, dünyayı keyfine göre sözüm ona demokrasi ve otoriterlik kamplarına bölüyor.
Soğuk Savaş metodolojisinin o zamanın Sovyetlerin ABD büyükelçisi Nikolai Vasilevich Novikov ve Amerikalı diplomat Kennan’ın soğuk savaşa işaret eden raporlar yazdığı için bazı gerçeklik paylarına sahip olduğunu ileri sürebilir, ama 21. yüzyılda Çin dâhil uluslararası toplumun büyük kısmının yeni bir soğuk savaş görmek istemediğini ve Çin’in kendisinin asla kendi modelini herhangi bir devlete empoze etmek peşinde olmadığı gerçeğini kabul etmek gerekir.
Çin’in merkezi çıkarı Çin halkının, vazgeçilmez Çin’in kendi siyasi sistemini yabancı müdahalesi olmadan belirleme hakkını kullanmaktır ve Çin modelinin başarısı Batı siyasi sisteminin bir alternatif olduğunu ve başarılı olabileceğini kanıtlıyor, fakat Çin’i siyasi sistemini dışarıya ihraç etmekle suçlamak kesinlikle gerçekliğe aykırıdır.
İkincisi, raporun egemenlik peşinde koşma hedefi doğası gereği emperyalisttir ve uluslararası toplumun ortak iradesine aykırıdır. Bu rapor utanmazca hedefinin ABD’nin dünyadaki egemenliğini sürdürmek olduğunu ileri sürüyor ve Çin’e karşı düşmanlığının temel nedeni Çin’in ABD’nin yerine hegemonik rolü kendisinin üstlenmek istediği şeklindeki yanlış varsayıma dayanıyor.
ÇİN ÇOK KUTUPLU BİR DÜNYAYI DESTEKLİYOR
Bu raporun yazarına eski ABD Başkanı Richard Nixon’ın, ABD Dış İlişkileri arşivinde belirtildiği üzere, Çin liderlerini tek kutuplu dünyanın tehlikeleri ile istikrarsızlığı konusunda uyardığını ve çok kutuplu bir geleceğe doğru gitmenin önemini vurguladığını hatırlatmak isteriz.
Tek kutuplu egemenlik insan uygarlığı ve imparatorluklar tarihinde çok nadir bir olgudur ve kesinlikle çok taraflılığa aykırıdır. Çin, belirli bir ülkenin ayrıcalığını safça sürdürmek isteyen bu raporun yazarının aksine, asla hegemonyayı üstlenmek istemiyor ve her zaman çok kutuplu bir dünyayı destekliyor.
Üçüncüsü, “Çin’le ilişkiler konusunda derin bir uzmanlık ve deneyime sahip bir eski üst düzey devlet yetkisi” tarafından yazıldığı iddia edilen bu rapor Çin’in merkezi çıkarları konusunda temel bir bilgiden yoksundur ve pervasızca Çin’in Taiwan sorunu gibi iç sorunlarına ABD’nin “kırmızı çizgisi” muamelesi yapılmasını öneriyor. Böyle bir şahince görüş Doğu Asya’nın istikrarı için aşırı derecede tehlikelidir.
Amerikalı tarihçi Robert Dallek, Atlantik’te 2013’de yayımlanan “JFK Orduya Karşı” adlı makalesinde, ABD hükümetindeki kavgacı şahinlerin John F. Kennedy için “Kruşçev’den daha insafsız” düşmanlar olduklarına işaret etmişti.
Benzer şekilde, bugün Amerikan halkının barışı, mutluluğu ve refahına yönelik en büyük tehdit geniş Pasifik’in öte yakasındaki uzak bir ülke değil, fakat Amerikalı sıradan insanların canlarını ve iyi yaşamlarını sırf kendilerinin Çin’i kışkırtma konusundaki hastalıklı saplantılarını tatmin etmek için kurban etmeyecek olan kibirli ve şahin savaş kışkırtıcılarıdır.
Benzer Haberler





