Boris Johnson yönetimi, Hong Kong’da sorun yaratmak için büyük çaba sarf ediyor.
Londra’nın yeni hamlesi ile sözde İngiliz Ulusal Denizaşırı (BNO) pasaportuna sahip olan Hong Konglular İngiltere’ye oturum ve İngiliz vatandaşlığı için başvuru yapabilecek. Yönetim, BNO pasaportu ve vizesiyle ilgili başvuruları 31 Ocak itibarıyla kabul etmeye başladı. Bu adım, ikili ilişkilere büyük zarar vermekle birlikte Çin’in iç işlerine bir müdahale ve uluslararası hukuka aykırı bir girişimdir.
İngiltere’nin bu hamlesinin ardından Çin, BNO pasaportlarını geçerli bir seyahat belgesi ya da kimlik tespiti olarak tanımayacağını ve daha fazla önlem alma hakkını saklı tuttuğunu duyurdu. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, Hong Kong’un 24 yıl önce Çin’e geri döndüğü gerçeğini göz ardı eden İngiltere’nin, özel gereksinimlere göre düzenlediğini iddia ettiği politikasında ısrarcı davranarak, BNO pasaportu olan Hong Kongluların İngiltere’de kalmasına izin verdiğini ve başvuru ölçeğini sürekli genişlettiğini belirtti.
Geçmişten gelen sömürgeci zihniyetinden vazgeçmeyen İngiltere, siyasi manipülasyonları ile kendi çıkarlarını da derinden yaralıyor. 1997 yılında Çin’e iade ettikleri Hong Kong için İngiltere’nin bugün hak iddia etmesi şaşırtıcı. Unutulmaması gerekir ki, Hong Kong devredildiği andan itibaren, Çin-İngiliz Ortak Bildirgesi’ndeki İngiltere’nin tüm hak ve yükümlülükleri yerine getirildi. Çin ile İngiltere arasında BNO pasaportu sorununa ilişkin imzalanan bildirgeye göre İngiltere, BNO pasaportuna sahip Hong Konglu Çin vatandaşlarına İngiltere’de ikamet hakkı tanımama taahhüdünde bulundu.
LONDRA YÖNETİMİ SÖMÜRGECİLİK RÜYALARINA SON VERMELİ
Şüphesiz BNO siyasetinin arkasında İngiltere’nin farklı düşünceleri var. Özellikle ekonomik fayda sağlamanın ilk sırada olduğu söylenebilir. Çünkü Covid-19 salgını ve Brexit sonrası süreç nedeniyle ekonomisi zarar gören İngiltere, Hong Kong’dan gelecek göçmenlerden ekonomik beklenti içinde. Peki, kişi başına milli geliri yaklaşık 65 bin dolar olan Hong Konglular, kişi başına milli geliri 47 bin dolar olan bir ekonomiye göç etmek ister mi?
Öte yandan, İngiltere toplumu içinde son yıllarda göçmenler konusunda bir hoşnutsuzluk hakim. Ülkede artan ırkçı saldırılar yanında işsizlik konusunda göçmenlerin etkisi olduğu görüşünü savunanların sayısı çok yüksek. Uzmanların kitlesel göçün felakete yol açabileceği uyarısında bulunduğu günümüzde, Johnson’ın göçmen politikasını gözden geçirmesi gerekiyor. Konu göçmenlik olunca şunu da sormalıyız; İngiltere, Suriyeli mültecilere göstermediği misafirperverliği bugün Hong Konglulara neden gösteriyor?
Batılı güçler kendi ulusal güvenlikleri ile ilgili endişelenirken, konu Çin olunca ulusal güvenlik ihtiyacını tümüyle görmezden geliyorlar. İstikrarlı bir Çin-İngiltere iş birliği, her iki taraf için de hayati öneme sahip. İki ülke arasında gerilim yaratmak, yalnızca iş birliğini tehlikeye atmaz, Brexit sonrası dönemde ikili ilişkilere de gölge düşürür. İngiltere, yanlışından dönmeli ve geçmişinden getirdiği sömürge zihniyetinin günümüz dünyasında karşılığı olmadığını anlamalı.
Tuğçe Akkaş