CRI Türk Dış Haberler Servisi
Covid-19 ardından dünyanın neye benzeyeceği sorusunu düşünürken, Covid-19’un şu anki dünyayı nasıl bir düzene sürüklediği şekillenmeye başlamış durumda. Covid-19 ile mücadelede karantina yöntemleri hayatımızda olağanlar arasına girdi. Ancak karantinaların ekonomik nedenlere bağlı sınırlılıkları ortaya çıktı. Mantıklı olarak enfeksiyon oranları azaldıkça “yeni normal” olarak adlandırılan yaşam tarzını benimseme yoluna gidiliyor.
İşletmeler zor bir süreçten geçiyor, vatandaşlar ise tükenmenin eşiğinde olduklarını söylüyor. Karantinalara bir döneme kadar dayanabilen insanlar her açıdan sıkıntılı bir dönem yaklaştığını görüyor. Bu sıkıntıların farkında olan hükümetler kısıtlamaları hafifleterek zaman kazanmaya çalışsa da yeniden artan vaka sayıları sil baştan bir süreci tetikliyor. Politika yapıcılar zor kararları kapalı kapılar ardında alıyor. Avrupa basınında öne çıkan manşetler sorgulamanın boyutunu gözler önüne serdi.
“BİLİM İNSANLARININ KARARLARI SİYASETÇİLER ÜZERİNDE DAHA ETKİLİ OLMALI”
Sırbistan eski Avrupa Parlamenteri Miha Brejc, siyaset ile bilim dünyasının ortak bir alanda uzlaşıp ortaya daha yenilikçi çözümler getirmesi yönünde isteklerde bulundu. Brejc, “Siyasetçiler, hoşlarına gitmese de uzmanların önerilerini ciddiye almalı. Alınan siyasi kararlar mantıksız, hatta bazen saçmaysa, uzmanlar kararlı bir şekilde düşüncelerini söylemeli. Sessiz kaldıkları takdirde siyasi önlemlerin işe yaramadığına şaşırmamalıyız.” ifadelerine yer verdi.
AŞILAR HÜKÜMETLERİ RAHATLATACAK MI?
Danimarka Nordschleswiger gazetesi, Başbakan Mette Frederiksen’in zor kararları almaya çok yakın olduğuna dikkat çekerek şunlar kaydetti:
“Toplumun normal hayata geçmesini destekleyen binlerce sebep var. Geçmemesi içinse tek bir sebep. Salgın Başbakanın vereceği karar ip cambazlığına çeviriyor. En önemli ilkesi tedbir olan hükümet, bulaş katsayısının düşme umudunu aşılananların sayısının artmasıyla birleştiriyor. O zamana kadar sabretmek zorundayız. Bu arada sadece düşünce özgürlüğü değil yerine karar verme sorumluluğu da bizde olsaydı ne yapacağımızı bilmemiz zor olmazdı.”
AŞI RAHATLIĞINA DİKKAT
Aşılar, uygulandıktan sonraki birkaç hafta içinde Covid-19’a karşı koruma sağlıyor. Ancak tüm toplumda belirli kategorideki bireyler aşılanırsa, virüs kontrol edilmeden yayılmaya devam edebilir. Daha fazla insan aşı aldıkça, insan grupları virüse karşı toplu bir savunma oluşturmaya başlar, böylece izole edilmiş enfeksiyon salgına yayılmak yerine yok oluşa geçebilir. Bu konsept, sürü bağışıklığı olarak tanımlanıyor.
Aşılanma ile virüsün ortadan kalkacağı söylemleri gerçeği yansıtmıyor. Aşılanan bireylerin taşıyıcı olma ihtimaline karşı diğer insanları düşünerek hareket etmesi gerekiyor. Maske ve hijyen kurallarının uzun süre daha hayatımızda olacağı gerçeğini yabana atmamakta fayda var.
Benzer Haberler





