Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Los Angeles şehrinde yaşayan gazeteci Ediz Tiyanşan, CRI Türk’te Tuğçe Akkaş’ın hazırlayıp sunduğu “Güne Başlarken” programına konuk oldu ve ABD gündemindeki gelişmeleri değerlendirdi.
ABD’nin yeni yönetiminin dış politikadaki adımlarının yavaş yavaş ortaya çıktığını belirten Ediz Tiyanşan, ABD tarafından Çin ile ilişkilerin kritik olara görüldüğünü kaydetti.
XI JINPING VE JOE BIDEN GÖRÜŞMESİ
ABD Başkanı Joe Biden’ın Çin Yeni Yılı’nı kutlamak için Cumhurbaşkanı Xi Jinping’i aradığını hatırlatan Tiyanşan, “Görüşmenin içeriğinden bahsedeceğim ancak görüşmenin içeriği çok enteresan değil asıl enteresan olan Biden’ın görüşmeden sonra bir dizi senatörle yaptığı toplantı ve o toplantıda söylenenler. Telefon görüşmesiyle başlayalım, basına çok kısa bir kesit paylaşıldı. Bu görüşme tam iki saat sürdü, detaylı konuların konuşulduğunu biliyoruz fakat basına iki paragraf verildi. Denildi ki, ‘Biden, ABD halkının önceliğini iletti, Beijing ile ilgili olan endişelerini dile getirdi. Son olarak da iki taraf koronavirüs gibi bazı ortak endişesini aktardı, ileriye yönelik olarak ortak endişeler tartışıldı ve küresel bir sağlık güvenliği konusunun konuşulacağı belirtildi.’ ‘Bu tarz bir salgının çıkmasını nasıl engelleriz?’ konusu ileriki yıllarda ABD ile Çin arasında ortak bir konu olacak. İklim değişikliği Biden’ın önümüzdeki dört yıl boyunca en önemli küresel konularından biri olacak. Çin’in de bu konuya çok büyük önem verdiğini biliyoruz. ABD’den çok daha önce bu konuda girişimlerde bulunmuştu. Dünyanın en büyük iki ekonomisi bu konuda çalışmaya devam edecek. Son olarak küresel silahlanmanın önüne geçilmesi konuşuldu. Önümüzdeki yıllarda iki ülkenin bu konuda da iş birliği yapacağı sinyalini aldığımı söyleyebilirim.” dedi.
BIDEN: “HAREKETE GEÇMEZSEK ÇİN’İN YATIRIMLARI BİZİM ÖNÜMÜZE GEÇECEK”
Görüşmeden sonra ABD Başkanı Joe Biden’ın Oval Ofis’te Çin konusunu görüşmek için hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi senatörlerle bir araya geldiğini aktaran Ediz Tiyanşan, Biden’ın buradaki görüşmede Çin hakkında önemli açıklamalarda bulunduğunu ifade etti.
Biden’ın Çin’in altyapı olarak ABD’yi geride bırakmak üzere olduğunu söylediğini vurgulayan Tiyanşan, “Biden, Çin’de milyarlarca dolarlık yatırımlar yapıldığından bahsediliyor, ulaştırma ve çevre konusunda… Ve diyor ki ‘Biz eğer bir an önce kendimizi ileriye götürmezsek, bizim yemeğimizi elimizden alacaklar.’ Burada Amerikan kültürüne bir referans var. Filmlerden bilinir aslında her zaman bir okul hikâyesi vardır. Güçlü olan, zorba olan kesim güçsüz olan kesimin harçlığını alır, elinden öğle yemeğini alır. Biden, biz bir an önce harekete geçmezsek Çin’in yatırımları bizim önümüze geçecek ve Çin bizi yakın bir tarihte ezebilir, diyor. Altını da doldurmuş, Çin’deki demir yolları ve hızlı trenler şimdi saatte 225 mile ulaştı, diyor. Bu kilometre ile 350-360 kilometre hız yapıyor. Biden, ABD’nin geride kalmakta olduğundan bahsediyor. Burada biraz da Trump’a atıfta bulunuyor. Trump, bu altyapı konusunda neler yaptı bu ülkede?, diyor. ABD’nin şu an planı nedir, bilmiyoruz. Senatörlerle buluşma nedeni de bu zaten. Bu senatörler, Kongre’nin istihbarattan, teknolojiden, dış ilişkilerden sorumlu komitelerin başlarındaki senatörler. Basına yansımayan kısmında muhtemelen birtakım planlar konuşuldu. Biden’ın geçen hafta ABD Dışişleri Bakanlığında yaptığı konuşmadan hatırladığımız kadarıyla, ‘Çin’in ekonomideki suiistimali’ ifadesini kullanmıştı. Buna karşı Çin ve müttefikleriyle birlikte yüzleşeceklerini belirtmişti. Biden, ‘Bunu ben Trump’ın yaptığı gibi yapmayacağım uluslararası kanunlara bağlı kalarak bunu yapacağım.’ diyor. Trump, Tiktok, Wechat gibi uygulamaları yasaklamaya kalkmıştı biliyorsunuz. Trump döneminde ‘kazan-kazan’ın tam tersi bir ‘kaybet-kaybet’ süreci vardı. Bu her iki ülke şirketlerinin etkilendiği bir süreç oldu. Bu tarz bir ticaret savaşını Biden yönetiminde öngörmüyoruz. Daha ziyade uluslararası kanunların kullanıldığı birtakım yüzleşmeleri ise oldukça muhtemel görüyoruz. Sonuçta Biden da ‘Önümüzdeki süreçte Çin bizim en ciddi rakibimiz olacaktır.’ diyor. Belki de ilk kez bir ABD başkanının, neredeyse endişe verici biçimde konuşarak ‘Çin bizi geçebilir’ ifadesini kullandığını görüyoruz.” diye konuştu.