CRI Türk Dış Haberler Servisi

Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliğini reddetme kararı batı başkentlerinde soğuk duş etkisi yaratmaya devam ediyor. Finlandiya ve İsveç basını konuya ilişkin yayımladığı makalelerde ABD’ye taviz ve baskı çağrısı yaptı.

Rusya’nın Ukrayna krizini fırsat bilen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) uluslararası düzendeki kamplaşmayı artırmak için Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelik sürecini hızlandırdı. Rusya düşmanlığını üzerinden liderliğindeki askeri bloğu güçlendirmek isteyen Washington yönetimine en büyük direnişi ise Türkiye gösteriyor. Zira Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı son açıklamada terör örgütlerine destek verdiği gerekçesi ile Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliğini kabul etmeyeceğini duyurdu.

Rusya ile sınır paylaşan Finlandiya basını, Ankara yönetiminin asıl mesajı Beyaz Saray’a yollandığında ısrarcı. Ülkenin önde gelen gazetelerinden Helsingin Sanomat, “Türkiye, -Hırvatistan ve muhtemelen başka bazı ülkeler gibi- kendi siyasi hedefleri doğrultusunda Finlandiya ve İsveç’in başvuru sürecinden faydalanacak. Aslında, Türkiye’nin mesajının adres bölümünde ‘Washington’ yazıyor.” değerlendirmesinde bulundu. Euorotopics sitesinin aktardığına göre, Türkiye’nin asıl olarak ABD’nin Suriye’de terör örgütü PKK ile ilintili yapılara sağladığı siyasi destek ve silah yardımından rahatsız olduğunu anımsatan gazete Beyaz Saray’ın Ankara’yı ikna etmek için taviz verebileceği öngörüsünde bulundu.

FİNLANDİYA’DA “TAVİZ Mİ BASKI MI” TARTIŞMASI

Finlandiya’nın Ilta-Sanomat gazetesi de zamanın daraldığını öne sürerek “NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, pazar günü Finlandiyalılara Türkiye’nin üyeliği veto etmeyeceğini açıkça belirttiğine dair güvence verdi. Ortada hâlâ engeller varsa, gerekirse ABD’nin de yardımıyla Türk yönetimiyle barışçıl, öze ilişkin ve gerilimsiz bir diyalog yürütülmelidir.” ifadelerini kullandı. ABD’nin taviz değil baskı siyasetine yönelmesi gerektiğini savunan Iltalehti ise konuya dair yayımladığı makalede şunları kaydetti:

“Türkiye’de Haziran 2023’te veya daha öncesinde, beş yıllık bir dönem için yeni bir cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 600 yeni üyesi seçilecek. Erdoğan ve partisi, iç politikada baskı altında. Bununla birlikte ekonomik sıkıntı içindeki Türkiye özellikle enerji, turizm ve gıda tedarikinde Rusya’ya bağımlı hale gelmiş durumda. Öte yandan, bu sürecin Finlandiya ve İsveç için olumlu sonuçlanacağına inanmamız için elimizde nedenler var. Türkiye fazla ileri giderse, bu en çok da ABD’yle ilişkileri bakımından ciddi sonuçlar doğurur. NATO’nun güvenilirliğinden hiç bahsetmiyoruz bile.”

İSVEÇ BASININDAN “OBAMA TİPİ” ÖNERİ

NATO’ya üyeliği engelle karşılaşan İsveç’te de basın ABD’nin rolünün altını çiziyor. Svenska Dagbladet, uzlaşmacı davranılarak Türkiye’nin ikna edilebileceğini ileri sürdüğü haberinde eski ABD Başkanı Barack Obama’nın taktiğini gündeme getirdi. Svenska Dagbladet,  “İhtilafın, 2009’daki NATO başkanlığı seçiminde yaşanan anlaşmazlıkta yapıldığı gibi çözülmesi gerekebilir. O vakitler Türkiye, ABD Başkanı Barack Obama’nın Fogh Rasmussen’in yardımcısının Türk olacağı vaadini vermesinin ardından nihayet Anders Fogh Rasmussen’in Genel Sekreter olmasına rıza göstermişti. Kim bilir, Obama’nın Başkan Yardımcısı (yani şimdiki Başkan Joe Biden)  da benzer bir adım atabilir.” diye yazdı.

ABD Başkanı Joe Biden, Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ve İsveç Başbakanı Andersson, Beyaz Saray’da gerçekleştirdikleri üçlü toplantı sonrasında iki ülkeye destek vermeye devam edeceğini duyurmuştu. Biden, Kongre’ye hazırlıklar için emir verdiğini belirtirken toplantıda konuşan Finlandiya lideri Sauli Ninisto Türkiye’nin endişelerini makul karşıladığı ve üzerinde çalışacakları mesajını vermişti.